25 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| SİNESTEZYA





Merhaba arkadaşlar. 😇



     Bugün konusunun oldukça dikkat çekici olduğunu düşündüğümüz bir kitabın yorumuyla geldik. 😊Öncelikle kesin olarak söyleyebiliriz ki bizim bu kitabı almamızda ki en büyük etken Adam Fawer'ın Empati kitabıydı. Sinestezi ya da sinestezik kelimeleriyle ilk defa empati kitabında karşılaşmıştık ve oldukça da dikkatimizi çekmişti. Sonra fuarda yine aynı yayın evine ait yani April yayınlarına ait bu kitaba rast geldik ve kitabın adını görünce indirimi de bulunca düşünmeden kitaba sarıldık.😄 


  ''Bazen lanetli olduğunu düşünsen de Tanrı sana sinestezi adı verilen kompleks bir duyarlılık bahşetmiş.''

     Kitabın konusuna gelelim hemen. Önce kısaca arka kapak yazısından bahsedelim; 
" Sinestezya... Kimine göre hastalık olan bir durum kimine göre katıksız bir mucize olabilir mi? 
Sinestezi, algılamada duyuların birleşmesi anlamına gelir. Sinestezikler gerçeği, farklı duyusal algılamaları birbiriyle karıştırarak görür.
Kimi için 'E' harfi yeşildir örneğin. Bazısına göre 'R'nin tiz bir sesi vardır ya da '5' rakamı sarı renktir, 'Fa' notası çikolata tadındadır... 

     
      Biz kitabı çok sevdik. Başta da bahsettiğimiz gibi konu kesinlikle dikkat çekiciydi. 4 karakterle karşılaşıyoruz kitapta. Yazarın tarzı da alışıldık bir tarz değildi. Kitapta gayet güzel bir hava vardı. Olayları bu 4 karakterin günlüklerinden okuyorduk. Bazı yerlerde yazar bazı karakterler üzerinden dipnotlar bırakmıştı sayfaların altına. Bu da kitabı biraz daha farklılaştırmıştı sanki. Kısacası eğer Empati ve Olasılıksız kitaplarını okuduysanız ve bu kitapları beğendiyseniz SİNESTEZYA tam size göre bir kitap!


''Bir çocuk dünyayı ilk gördüğünde ondan korkmaz, ona hayretle bakar. Dünya, o büyüdükçe içini korkuyla, endişeyle doldurur. Neden? Neden ölüm; ölümü farkına varmak. Ama Noel -şayet zihnini tam anlamıyla verirse- dünyayla ilgili o görüntüyü, neredeyse Adem'le Havva'dan kalma renkleri bile hala hatırlayabiliyordu. Bütün görüntüler orada, onun zihin mutfağında el değmemiş halde ve büsbütün duruyor''

18 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| YAVRU KUŞ



       Merhaba Arkadaşlar.😇


     Bu kitap bir vampir kitabı ama daha önce okuduğumuz ve izlediğimiz vampirlerle alakası yok. Bu kitaptaki vampirler, ısırarak insanları dönüştürmüyorlar. Isırdıkları insanların sadece kanlarını içiyorlar ve onları kendilerine bağlı yapıyorlar. Bu insanlar artık onlarla yaşamaya başlıyor ve ne istiyorlarsa yerine getiriyor. Aynı zamanda onlara karşı sevgi de besliyorlar. Vampirler ne kadar insan kanına muhtaçlarsa, ısırılan insanlarda bir süre sonra o vampirlere muhtaç hala geliyorlar. Isırılan ve onlara bağlı olan insanlar, vampirler tarafından ortak yaşar olarak adlandırılıyor. 
Vampirler gündüzleri uyuyup gece hayatı yaşıyorlar çünkü güneş ışığı onları yakıyor. Ayrıca çok geç yaşlanıyorlar. 




     Kitabın ana karakteri olan Shori bu vampirlerden biri. Elli üç yaşında olmasına rağmen daha 10-11 yaşında görünüyor. Gündüzleri de dışarı çıkabilmesi için genetiği değiştirilmiş ve başarılı olunmuş. 
Ailesine korkunç bir saldırı düzenleniyor ve bu saldırıdan tek kurtulan Shori oluyor. Ormanın ortasındaki bir mağarada gözlerini açıyor. Aşırı derecede bir açlık ve acı çekiyor. Ayrıca geçmişine dair hiçbir şey hatırlamıyor.

Shori'nin kendini yeniden keşfetmesini, ailesine yapılan saldırının suçlularını bulmasını ve kendine yeni bir aile kurmasını okuyoruz. Kitap başta çok tuhaf geldi. Çünkü dediğim gibi diğer vampir hikayelerinden çok farklı. Ama ilerledikçe sevmeye başladım. Shori'nin yaşı büyük olmasına rağmen küçük bir çocuk gibi gözükmesinden dolayı bazı olaylardan çok rahatsız oldum. Eğer vampirleri seviyorsanız ve farklı bir şeyler okumak istiyorsanız tavsiye ederim.


   


17 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| YAĞMURLA GELEN MUTLULUK

 Merhaba arkadaşlar. 😇



 "Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur. Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu. Lily Evans ise büyüleyici olduğunu. Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı.Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti.Ve Colton'ı tanıdıkça ona daha fazla bağlanacaktı. Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi? "




 Bir çocukluk aşkı hikayesi okuyoruz bu kitapta. Üstelik karakterimizim gözünden okuma fırsatı da bulabiliyoruz. Aslında Colton karakterini ben çok sevdim. Bana çok samimi ve masum geldi. Gerçekten tanıştığım en özel karakterlerden biriydi. Kitabın anlatım tarzını, ilerleyişini vs sevdim ama beni ciddi olarak rahatsız eden bir durum vardı. Yazar bence bazı yerlerde gereksiz ayrıntılara girmişti. Yani karakterlerin öpüşmeleri veya beraber olmaları aşırı derecede detaylandırılmış ve bazı yerlerde bir kaç sayfaya kadar bu olaylara yer verilmişti. Bence bu sevimli aşk hikayesinde bu detaylara ve ayrıntılara gerek yoktu çünkü hikayeyi olabildiğine basitleştirdi ve sıradanlaştırdı benim gözümde. 

" Sanırım bazen gerçekler karşımızda duruyor ama inanmak istemiyoruz. Her şeyi olmasını istediğimiz gibi görüyoruz. Bazen inkar ederek yaşamayı seçiyoruz."

12 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| ANDREW BRAWLEY'İN SIRADIŞI HİKAYELERİ

 Merhaba arkadaşlar.😇



 Bu gün çook uzun zamandır gündemde olan birçoğumuzun okuduğu sıcak bir kitapla beraberiz. 

Tanıtımdan; 
 Her şeyini kaybetmiş bir çocuğun, umudu hastane koridorlarında kovalamasının yürek burkan ama aynı zamanda umut vadeden sıcacık hikâyesi. Andrew Brawley, ailesinin geri kalanı gibi o gece ölmüş olmalıydı. Anne ve babası ölmüştü, kız kardeşi de ama kendisi kurtulmuştu. Şimdi hastanede yaşıyor, kafeteryada çalışıyor, hemşirelerle takılıp kimsenin kullanmadığı malzeme dolaplarında uyuyor. O, neredeyse görünmez, geçmişinden, suçluluk duygusundan ve onu bulmaya çalışanlardan saklanıyor. Bir tek, yarattığı süper kahraman Hasta F'nin dünyasında teselli bulabiliyor. Sonra bir gün hastaneye vücudunun yarısı, nefret dolu sınıf arkadaşları tarafından yakılmış bir çocuk geliyor. Onun acısı Drew'yu adeta çekiyor, onda umudu, mutluluğu görüyor. Hastanenin ötesinde, acı dolu geçmişlerinden uzak bir geleceği.

Ancak Drew hayatın asla bu kadar kolay olmadığını biliyor, kurtuluş için önce ölümle yüzleşmesi ve yaptıklarının bedelini ödemesi, nasıl biri olduğu gerçeğini açıklayarak geleceğe dair tüm şansını riske atması gerekiyor...




 Kitap gerçekten aşırı derece de akıcıydı. Okuması çok keyifliydi. Kitabı merak edip almamda en büyük etkenlerden biri tabii ki Eren Nadir'in yorumuydu. 😂Biraz kitap hakkında bahsetmek istiyorum. Konular tamamen hastanede geçiyor. Drew'un hastanede kendine kurduğu hayat ve orada ki arkadaşlıkları çok içtendi. Ben Trevor ve Lexi de çok sevdim! Trevor ve Lexi; Drew'un pediatri bölümündeki arkadaşları. İki karakter de bence çok sevimliydi. Özellikle de Lexi😊Drew'un ise ailesiyle ilgili kendini sürekli olarak suçlaması beni etkileyen diğer olaylardandı. Kitap kesinlikle okunmaya değer! Ayrıca kitabın içerisindeki çizimlerde mükemmeldi. Tüm hikaye boyunca Drew'un kendisinin ortaya çıkardığı ve ona sarıldığı karakteri Hasta F, eşsiz bir şekilde resmedilmişti. 

4 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| BEYOĞLU RAPSODİSİ



Merhaba Arkadaşlar.😇



  ''Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu'nda büyümüş, Beyoğlu'nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden... Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi... İnsanın bencilliğini, acımasızlığını, öfkesini, çaresizliğini en iyi anlatan mekan... Soluk soluğa bir gerilim, benzersiz bir final...'' 


  Selim, Kenan ve Nihat. Bu üç arkadaş, Galatasaray Lisesinde tanışırlar. Birbirlerinden çok farklı olsalar bile çok yakın dost olurlar. O zamandan itibaren hiç bir zaman ayrılmazlar ve birbirlerinin en büyük destekçisi olurlar.


    Hikayeyi Selim'in ağzından okuyoruz. Selim okuyup mimar olmuştur. Ancak babasının isteği üzerine mesleğini yapmaz ve kendi şirketlerinin başına geçer. Tekstil şirketi olan AZYA'yı gayet iyi idare eder ve maddi durumu da çok iyidir.  Evli olan Selim'in down sendromlu bir oğlu vardır: Burç. Selim diğer iki arkadaşına göre daha ağırbaşlıdır. Daha çok mantığıyla işlerini gerçekleştirir. Arkadaşlarına bazı konularda karşı çıksa dahi hiçbir zaman onları yalnız bırakmaz. 

    Nihat küçüklüğünden beri maddi açıdan zor durumdadır. Liseden itibaren Selim ve Kenan ona yardımcı olmuştur. Bu yüzden Nihat, ikisine karşı minnet duyar ve manevi olarak ikisininde en büyük destekçisi olmuştur. Nihat arkadaşlarının yardımıyla sahaf dükkanı açar ve burada tanıştığı biriyle evlenir, bir kızı olur.

    Kenan ise hukuk okumuştur ama o da Selim gibi babasının şirketinin başına geçer. Kısa sürede, çok bir çaba da harcamadan şirketi geliştirir. Zeki ve yetenekli olan Kenan ayrıca maceraperesttir de. Hayatını dolu dolu yaşamaya çalışır ve her türlü deneyimi yaşamaya çalışır.

     Son zamanlarda ölümsüzlüğe aklını takmış olan Kenan fotoğraf çekmeye yönelir ve sergiler açar. Fotoğraflarının herkesçe bilinmesini ister ve böylece o öldükten sonra bile konuşulacak olan fotoğraflarıyla adını yaşatmayı umar. Ama işler istediği gibi gelişmez hiç bir şekilde sergilerine beklediği ilgiyi alamaz. Nihat'ın aklına gelen bir fikirle arası iyi olan baş komiserden Beyoğlu'nda işlenmiş olan cinayetlere ait fotoğrafları alır. Bu fotoğrafları mankenlerle yeniden canlandırarak medyanın ilgisini de çekeceğini düşünür. Zaten fikir de Nihat'tan çıktığı için Nihat en başından beri Kenan'a yardım eder. Selim ilk başta bu işin tehlikeli olacağını söyleyip onları vazgeçirmeye çalışsa da başaramadığı için o da yardım etmeye başlar. 

   Fotoğrafları çektiği sırada iki cinayetteki ortamda bulunan tabloların aynı olduğunu fark eder. Aslında bu cinayetleri işleyenlerin aynı kişi olacağını düşünür ve tanıdığı avukat vasıtasıyla o cinayetten hapis yatanlarla görüşür. Aslında olayın bilinenden daha farklı olduğunu anlar ve cinayeti kendi çözmeye başlar. Çünkü tam sergiden önce böyle bir haberle gündeme gelmesinin sergi için de çok iyi bir reklam olacağına inanır. 

  Olaylar çok yavaş ama hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşir. Arka kapakta yazdığı gibi gerçekten benzersiz bir final. Ahmet Ümit'in diğer kitapları gibi bu kitapta çok güzel kurgulanmış. İçerdiği çok fazla betimlemeye ve ayrıntıya rağmen çok akıcı bir şekilde okunabiliyor. Daha önce Ahmet Ümit okumadıysanız çok ertelemeyin. Eminim sizlerde beğeneceksiniz.😊

    

2 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| GOLEM VE CİN




Merhaba Arkadaşlar.😇


     Golem ve Cin, hem adı hemde konusu bakımından ilgimi çeken bir kitaptı. Sonunda okumak için fırsat bulabildim. Şimdi size bu kitaptan bahsetmen istiyorum.

     Ana karakterlerimizden biri olan goleme ilk defa bu kitapta rastladım. Golemler kilden yapılmış, insan görünümlü yaratıklardır. Sahiplerine son derece bağlıdırlar ve kişilere özel olarak yapılır. Bir insana kıyasla çok daha güçlülerdir. Bu golemi yapan çok güçlü bir büyücüdür; Schaalman. Çok yetenekli olan Schaalman, Otto'nun isteği üzerine ona eş olacak bir golem yapar. Ancak diğerlerinden farklı olarak bu goleme merak, ahlak gibi özelliklerde verir. Ayrıca golemi canlandırmak ve öldürmek için iki komutun yazılı olduğu bir kağıt da verir. Otto Amerika'ya gitmek için bir gemi yolculuğu yapacaktır. Schaalman gemi yolculuğunda golemin tehlikeli olacağını ve insanlar tarafından anlaşılacağını düşündüğü için Amerika'ya gitmeden onu uyandırmamasını söyler. Gemide rahatsızlanan Otto, golemi burada canlandırmaya karar verir ancak golem canlandıktan çok kısa bir süre sonra ölür. Başı boş kalan golem, Amerika'ya indiğinde yaşlı bir haham olan Rabbi Meyer onu farkeder ve yardım etmek için yanına alır. Golemin hikayesi böylece başlamış olur.
    
      Aynı zamanlarda, Amerikadaki Suriye mahallesinde kalaycı olan Arbeely'ye tamir edilmesi için antika bir ibrik gelir. Arbeely ibriği tamir ettiği sırada içinden bir cin çıkar. Cin, yüzyıllar önce yakalanıp bu ibriğin içine hapsedilmiştir. Bu zaman zarfında ülkeden ülkeye gezmiş ve bir çok el değiştirerek Arbeely'ye kadar gelmiştir. Ayrıca kendi hayatına dair hiçbir şey hatırlamıyordur.  Cin ateşten yaratıldığı için kalayı eliyle eritebiliyor ve çok yeteneklidir bu yüzden Arbeely'nin yanında çırak olarak çalışmaya başlar. 

    Havva ismini alan golem ile Ahmet ismini alan cinin yolları Amerika'da kesişir. Kitap kalınlığına rağmen çok rahat okunuyor. Çok küçük ayrıntılar bile gayet güzel bir üslupla işlenmiş. Müslüman, Hristiyan ve Yahudi karakterleri barındıran kitap farklı etnik grupları güzelce bir araya getirmiş. Daha önce okuduğunuz hikayelerden farklı bir şey okumak istiyorsanız tavsiye edebileceğim kitapların başında geliyor. Eğer sizde okuduysanız görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. 😊

                                   '' İçinde kaybolacağınız büyülü bir masal...''

1 Şubat 2017

KİTAP YORUMU| DÖRT #UYUMSUZ SERİSİ

 Merhaba arkadaşlar.😇 



Uyumsuz serisinin seriden bağımsız bir kitabı; Dört... Şüphesiz Uyumsuz serisin de en çok sevdiğim karakter Dört olmuştu. O yüzden Dört karakterine ait ayrı bir kitabın varlığı beni çok bahtiyar etti.😂
Kitabın içeriğine gelirsem; Kitap dört ana bölümden oluşuyor. 
Transfer-Çömez-Oğul-Hain. 
Transfer bölümü Dört'ün Seçim Töreni süreci hakkında fedakarlıktan cesurluğa geçişini anlatıyor.
Çömez bölümü ise adından da anlayabileceğimiz üzerine cesurluk yerleşkesinde ki çömezlik süresinden bahsediliyor.
Oğul bölümün de Dört'ün annesi ile karşılaşması işleniyor.
Son olarak Hain bölümün de ise eğitmenlik sürecinde ki uyumsuzda ki alıntılarla karşılaşıyoruz. Serinin son kitabı olan Yandaş da olayları Dört'ün gözünden görmeye başlamıştık. Burada da Uyumsuzda ki bazı olayları Dört'ün gözünden okuyoruz. 

"Gülümsediğinde ilk kez benden hoşlanıp hoşlanmadığını merak ediyorum. Bu halimde bile bana gülümseyebiliyorsa, eh belki hoşlanıyordur. Bildiğim tek bir şey var: Bu dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğu..."

Ben kitabı elbette ki beğendim. Çünkü bir uyumsuz fangörlüyüm adeta😄Kitabı çok şaşırarak çok yeni bilgilerle okumadım. Çünkü olaylar hakkında doğal olarak bilgim vardı. Ancak Dört'ün düşünce ve bakış açısı tabii ki beni çok etkiledi.
Kitap kısa ve akıcı olması sebebiyle kısa sürede bitirilebilecek bir kitap. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir konu var ki kitap seriden bağımsız diye sakın başta okumaya kalkmayın spoiler yersiniz benden söylemesi. Uyumsuz serisini okuduysanız bu kitabı da okumayı eksik etmeyin bence.