Merhaba Arkadaşlar.😇
Bugün yorumlayacağım kitap Duman ve Kemiğin Kızı serisinin ikinci kitabı olan Kan ve Yıldız Işığı Günleri. Bu kitabı da birinci kadar çok sevdim. Aslında başlarda o kadar akıcı gitmese de sonlara doğru çok güzel bir şekilde toparlandı. Biraz konusundan bahsedeceğim ama birinci kitabı okumadıysanız belki sizin için spolier olabilir.
Birinci kitabın sonunda Karou'nun gerçeklerle yüzleşmesini ve aslında kim olduğunu keşfetmesini okumuştuk. Bu kitapta ise Karou kendi ülkesine gitmenin bir yolunu buluyor ve oraya gidiyor. Ancak gittiğinde tüm ortaya yaşanacak bir şehrin kalmadığını ve tüm Kimeraların öldüğünü görüyor. Daha sonra Beyaz Kurtla karşılaşıyor. Her ne kadar ondan nefret etse de onunla beraber gitmek dışında elinden bir şey gelmiyor. Hayatta kalmayı başaran son Kimeralara Diriltme işleminde yardım etmeye başlıyor. Ülkesinde her taraf yıkıldığından meleklerden daha iyi saklanmaları için Karou onları dünyaya getiriyor ve bir çölde barınıyorlar. Daha önceki hayatındaki 'ihanet'inden dolayı tüm Kimeraların hakaretine ve kötü bakışlarına maruz kalsa da bir nevi onlara olan borcunu ödemek gibi düşünüp devam ediyor. Beyaz Kurt'ta aslında Karou'ya son derece sinirli olsa da onun Diriltme işleminden yararlanmak için ona iyi niyetliymiş gibi görünmeye çalışıyor.
''Sürpriz zorlukları ve ihtimalleriyle bir dünya bile, bir değişimi başlatmak için yeterince karmaşıkken, iki dünya? Eğer gökyüzündeki yarıklardan iki dünyanın nefesi birbirine karışırsa, tuhaf daha da tuhaflaşır, pek az hayalin alabileceği şeyler yaşanırdı.''
Akiva, kardeşleriyle beraber görevlerine geri dönüyor. Ancak babalarının masum halkı öldürme emrini yerine getirmek yerine gizlice onları korumaya başlıyorlar. Aynı zamanda Akiva, Karou'yu aramaya başlıyor ve üzerinde onun adının yazılı olduğu bir buhurdan buluyor. Bu yüzden ilk başta Karou'nun öldüğünü sansa da onu bulduğunda bu buhurdan Karou'nun tüm hayatının değişebileceği anlamına geliyor.
"Bir dene, Lir. Zalimlik nasıl zalimlik doğuruyorsa, merhamet de merhamet doğurur. Dünyanın bizim yarattığımızdan daha iyi bir yer olmasını bekleyemeyiz."
Zuzana ve Mik ise Karou'ya ulaşmaya çalışıyorlar ve Karoudan gelen bir maille onun nerede olduğunu bulup yanına gitmeye karar veriyorlar. Karou onları görünce ne kadar şaşırsa ve onların hayatı için endişelense de kendi için çok büyük bir moral kaynağı oluyor. Ayrıca Zuzana ve Mik'in sempatikliği tüm Kimeraların onları sevmesini sağlıyor. Kimeralar onlara Karou'ya olduğundan çok daha iyi davranıyorlar. Kitapta en sevdiğim karakterler sanırım Zuzana ve Mik oldu. 😄 Kimeraların en sert kalplilerine bile kendilerini sevdirebilecek kadar harika karakterler.